Bir şirket bilişimden nasıl para kazanıyor?
Önce tecrübeli ve yeterli bilgi birikimine sahip çalışanlara ihtiyaç duyuyorlar. Daha sonra iyi bir fikir ve müşteriler gerekiyor. Ülkeler için de durum çok farklı değil. Ülkeler bilişim sektörlerini ayağa kaldırmak için tecrübeli ve yeterli bilgiye sahip olmalıdırlar.
Açık kaynak kodlu projeler de ülkenin bilişim alanında ilerlemek isteyen gençlerine bilgi ve terübe kazandırırlar. Örnek vermek gerekirse, Pardus projesi ülkenin gençlerine çok güzel staj imkanları sağlamıştı ve bu gençler için bir işletim sistemi projesinin nasıl yürültüğünü öğrenme şansıydı. Tabii ki Türkiye gibi bilişim alanında emekleyen bir ülke için Pardus gibi devlet destekli projeler çok önemli. Malum kendi içimizde açık kaynak kodlu projeler çıkarma konusunda çok başarılı değiliz.
Topluluklar oluşturamıyor, bunları organize edemiyoruz. Hiç açık kaynak kodlu projemiz yok demiyorum ama dünya çapında üne kavuşmuş, geçerliliğini ispatlamış kaç ürün koyduk ki ortaya. Bunlardan yola çıkarak devletin bu konuda en azından bir süre lokomotif olması gerektiğini görüyoruz. En azından çekirdek olacak ekibin, maaşlı uzmanlar olması başlangıç açısından uygun gözüküyor.
Peki lokomotif devlet olunca devlet ne kazanacak? Öncelikle dünya çapında başarıya ulaşmış açık kaynak kodlu projeler üretebilmek, ülkenin ve çalışanların prestijini arttıracaktır. Sektör içerisindeki ortak çalışma alanları artmış olacak.
Açık kaynak kodlu projelerde görev alanlar ne kazanacak? Bunu sadece yazılımcılar açısından açıklamamak gerekiyor. Bir özgür yazılım projesinde sadece yazılımcılar görev almıyor, topluluk yöneticileri, yazılımcılar, grafikerler, pazarlamacılar hep birlikte ortak bir ürün inşa ediyorlar.
Henüz üniversite öğrencisi iken birinin ileride çalışmak istediği alanla ilgili bir projede görev alması sağlanıyor. Örneğin bir ofis yazılımı nasıl üretilir, hangi araçlar, ne şekilde kullanılır kimin görevi nedir diye meraklar içerisinde olan biri LibreOffice ekibine katkı koyabilir. Hatta bu sayede bu alanda prestijini arttırabilir.
Bireysel ve devlet çıkarlarını bir kenara koyacak olursak toplumsal olarak da bir katkısı olacak bize. Maddi bir katkı. Her yıl Microsoft ürünlerine devlet dairelerinde kullanılmak üzere dünyanın parasını döküyoruz. Üstelik her yeni çıkan Windows sürümü bir miktar donanım güncellemesi de gerektiriyor. Bu parayı hep birlikte kazanıp ödüyoruz üstelik. Sadece Microsoft olarak da bakmamak gerek, üniversitelerin her bölümünde, kendilerine has yazılımlar vardır ve bu yazılımların bir çoğu kapalı kaynak kodlu yazılımlardır. Bunlar eğer okullara destek olmak için ücretsiz lisanslar vermiyorsa onlar için de çok büyük lisans ücretleri ödeniyor.
Toplayacak olursak, açık kaynak kodlu yazılımlar ülkelere prestij, öğrenmek isteyenlere tecrübe kazandırır. Ayrıca toplumsal refahı arttırır.