Mühendislik bilimlerinde son sınıfa gelmiş her öğrenci için Üniversite Tez Çalışması mezuniyetin önündeki son engel gibi görünür. Halbuki tez engel değil, dört senelik eğitim hayatında öğrencilere öğrendiklerini uygulama imkanı veren tek derstir. Tabii ki staj yapan, yahut okurken yeni bir şeyler üretmek için çabalayanları tenzih ediyorum.
Benim için tez, geçtiğimiz yıllarda yaptığım iki adet tasarım projesini taçlandıracak yeni bir basamak. Tasarım projelerim sırası ile şunlardı:
– Yapay sinir ağları ile bakır fiyatlarının tahmin edilmesi. (başarı oranı %72)
– Yeni bir algoritma ile text mining yapılması (başarı oranı %92.4)
Bunlar, özel çalışmaların haricinde sadece iki adet tasarım dersinden geçmek için yaptığım çalışmalardı. Tabii ki tez çalışmamda da bunları bir adım daha ileri taşımak istiyorum.
Gelgelelim ben bu yazıyı kendi tezimi anlatmak için yazmıyorum, en kısa zamanda yazacağım, bunu yazış amacım tez konusundaki algı.
Tez çalışmanızda aldığınız mühendislik eğitiminin çok çok altında, bir lise öğrencisinin anlayabileceği bir ürün dahi ortaya koysanız geçersiniz. Atla deve değil. Ancak dört sene boyunca “abiii bidibidi dersindin cibi almişiiim” diye ağlanan arkadaşlara da tezde sallapati bir çalışma yapmak yahut da yapılmış bir şeyi alıp “bilmimninin bilmimnirdi uygulaması” şeklinde yayınlamak, bunu sunmak yakışmıyor. Eğer yakıştığını düşünüyorlarsa dönemin bakanının “Türkiye ara eleman ülkesidir, mucit çıkaramayız” (kaynak) demecini haklı çıkarmış olur. Dört sene eğitim almış, zeki insanların da ara eleman olmayı kendilerine yakıştırmaları, ziyadesi ile saçma. Kabul edilemez.
Öğretim üyelerimiz son derece bilgisiz, modern dünyaya adaptasyon sorunu yaşayan kişiler olabilirler, bu konuda hak veririm, ancak her okulda her bölümde bir kaç tane, iyi, bilgili, yeni teknolojilere uyum sağlamış hoca vardır. Onları bulmak da zaten bir şeyler üretmek isteyen öğrencinin görevidir.
Tez (sav, iddaa) öne sürülen bir önermenin doğruluğunu deneyerek kontrol etmektir. Bir tezin kalitesi sonucun olumlu ya da olumsuz olmasına değil, yapılan incelemelerin kalitesine, tarafsızlığına ve rasyonelliğine bağlıdır.
Ülkemizin inovatif gelişiminin sürmesi için, hepimiz “ara eleman” yaftasını kırmak için elimizden geleni yapmalıyız. Eğer, mühendisilik bölümlerinde her bir birey, yenilik yapmak, yeni bir yöntem bulmak, yeni bir şey icat etmek için kullanırsa tez çalışmalarını, her okuldan her yıl en az bir “1” yeni patent çıkması işten bile değil.
“Ama biz micit miyiz?”
Kimse doğuştan mucit değil, yeterince çalışma ile her istediğimizi yapacak kadar zeki insanlarız.
Sözün özü: tez çalışmaları bize, yeni bir şey öğrenmek, yeni bir şey üretmek ya da var olanı geliştirmek için eşsiz bir fırsat. Bu fırsat hepimizi, iş hayatına girişte bir adım öne geçirebilir.